şafaksız

listen to the pronunciation of şafaksız
Turkish - English
dawnless
şafak
{i} dawn

The enemy attack ended at dawn. - Düşman saldırısı şafakta sona erdi.

Tom worked from dawn to dusk. - Tom şafaktan alacakaranlığa kadar çalıştı.

şafak
(Askeri) dusk

Roger works from dawn to dusk. - Roger şafaktan alacakaranlığa kadar çalışır.

Tom worked from dawn to dusk. - Tom şafaktan alacakaranlığa kadar çalıştı.

şafak
twilight
şafak
sunset glow
şafak
(Askeri) evening twilight
şafak
aurora
şafak
daybreak

At daybreak it was still raining. - Şafakta hâlâ yağmur yağıyordu.

The climbers awoke before daybreak. - Dağcılar şafaktan önce uyandı.

şafak
cockcrow
Şafak
(Mitoloji) Eos
şafak
dawn, daybreak, cockcrow
şafak
sunglow
şafak
daylight
şafak
first light
şafak
break of day
Turkish - Turkish

Definition of şafaksız in Turkish Turkish dictionary

ŞAFAK
(Osmanlı Dönemi) Nahiye. Cânib
ŞAFAK
(Osmanlı Dönemi) Harf
ŞAFAK
(Osmanlı Dönemi) Tan zamanı. Güneş doğmağa yakın zaman veya güneş battıktan sonraki alaca karanlık. Gündüz
ŞAFAK
(Osmanlı Dönemi) Nasihat eden kimsenin "Nasihatım te'sir etsin, sözüm tutulsun" diye ıslah için gayret göstermesi
ŞAFAK
(Osmanlı Dönemi) Merhamet
Şafak
(Osmanlı Dönemi) ATIS
şafak
Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık: "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak."- M. A. Ersoy
şafak
Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık
şafak
tan
şafaksız
Favorites