şaşı

Turkish - English

Definition of şaşı in Turkish English dictionary: {s} squint; squinting; boss eyed; cross-eyed, squinting, squint-eyed, cockeyed, boss-eyed; cockeyed; skew eyed; squint-eyed; cross-eyed; goggle; boss-eyed; goggle eyed; squint eyed; walleye; cross eyed; squinteyed; squinty
şaşı bakma: squint
şaşı bakmak: to squint
şaşı bakmak: 1. to be cross-eyed. 2. to cross one's eyes. 3. slang (for an automobile) to have only one of its headlights burning
şaşı bakmak: goggle
şaşı bakmak: squint at
şaşı gibi: asquint
şaşı göz: goggle eye
şaşı gözlü: skew eyed
şaşı gözlü: squint-eyed
şaşı olmak: squint
şaşı yapmak: squint
Körle yatan şaşı kalkar: (Atasözü) The rotten apple injures its neighbours
körle yatan şaşı kalkar: (Atasözü) if you lie down with dogs you will get up with fleas
körle yatan şaşı kalkar: (Atasözü) 1. If you associate with a scoundrel, you'll pick up some of his habits. 2. If you associate with a scoundrel, you'll suffer for it
tavan şaşı contası: (Otomotiv) roof frame gasket

Turkish - Turkish

Definition of şaşı in Turkish Turkish dictionary: Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse); Gözlerini çarpıtarak; Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse): "Üstelik de şaşı olan bu çocuğu ne diye tutup göndermişlerdi?"- E. E. Talu; (Osmanlı Dönemi) KÂJ; şaş; keling; şaşkal

şaşı

Hyphenation

şa·şı

History

Favorites