Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
- Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
You're acting like a spoiled brat.
- Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
I don't like spoiled children.
- Şımarık çocuk sevmiyorum.
Tom was behaving like a spoiled child.
- Tom şımarık çocuk gibi davranıyordu.