Turkish - English
Definition of şövalyeler in Turkish English dictionary
- knightage
- chivalry
- şövalye
- chevalier
- şövalye
- chivalry
The age of chivalry is gone.
-Şövalyelik çağı sona erdi.
- şövalye
- {i} knight
The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.
-Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
General Franks received an honorary knighthood.
-General Franks fahri şövalyelik aldı.
- şövalye
- paladin
- şövalye
- knight, chevalier
- şövalye
- kt
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şövalyeler in Turkish Turkish dictionary
- şövalye
- Atlı savaşçı
- şövalye
- Orta Çağ Avrupa'sında özel eğitimle yetişmiş, belli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı: "Niğbolu muharebesine birçok Fransız asilleri ile şövalyeler ve Almanlar iştirak etmişlerdir."- F. R. Atay
- şövalye
- Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
- şövalye
- Orta Çağ Avrupa'sında özel eğitimle yetişmiş, belli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı
- şövalye
- Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı
- şövalye
- Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı
Related Terms
şövalyeler
Hyphenation
şö·val·ye·lerResimler
History
Favorites