şölene

listen to the pronunciation of şölene
Turkish - English

Definition of şölene in Turkish English dictionary

şölen
feast

A feast like this is fit for a king! - Krallara layık bir şölen!

A feast like this is fit for a king! - Böyle bir şölen krallara yakışır!

şölen
beanfeast
şölen
{i} fete

Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete. - Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.

şölen
{i} spread
şölen
exhibition
şölen
banquet
şölen
banquet; feast
şölen
superb display of artistic skill
şölen
beano
şölen
banquet, feast; exhibition
şölen
junketing
şölen
agape
Turkish - Turkish

Definition of şölene in Turkish Turkish dictionary

şölen
Belli bir amaçla düzenlenen eğlence
şölen
Sanat gösterisi
şölen
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, ziyafet
şölen
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, ziyafet: "Sizin şöleniniz, galiba, benimkinden daha masraflı olmuş..."- R. H. Karay
şölen
Din töreni niteliğinde yemek toplantısı