şöför

listen to the pronunciation of şöför
Turkish - English
cabby
a cabdriver, someone who drives a taxi
{i} cabdriver, taxi driver
Informal a cabdriver, someone who drives a taxi
someone who drives a taxi for a living
şoför
driver

Is she a taxi driver? - O bir taksi şoförü mü?

I need a driver to take me to the station. It's raining. - Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.

şoför
{i} chauffeur

Tom had his chauffeur drive him to the theater. - Şoförü Tom'u tiyatroya bıraktı.

Tom has been working as Mary's chauffeur for years. - Tom yıllardır Mary'nin şoförü olarak çalışmaktadır.

şoför
driver (of a motor vehicle)
şoför
motorist
kötü şöför
road hog
yolun ortasından giden şöför
road hog
şoför
chauffeur, driver, motorist
şoför
driving

You shouldn't talk to a bus driver while he's driving. - O sürerken bir otobüs şoförüyle konuşmamak gerekir.

Turkish - Turkish

Definition of şöför in Turkish Turkish dictionary

şoför
Karada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse, sürücü
şoför
Karada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse, sürücü: "Cumartesi günü kalkacak otobüste şoförün yanında iki kişilik yer ayırttı."- M. Ş. Esendal
şöför
Favorites