ısrar etmemek

listen to the pronunciation of ısrar etmemek
Turkish - English
no to insist (on)
ısrar et
take into ones mind
ısrar et
persist

The boy persisted in his opinion. - Çocuk fikrinde ısrar etti.

To err is human, but to persist in error is diabolical. - Hata yapmak insana mahsustur ama hatada ısrar etmek şeytanidir.

ısrar et
take into one's mind
ısrar et
insist

She insisted that I should pay the bill. - Benim faturayı ödemem gerektiği konusunda ısrar etti.

The millionaire insisted on acquiring the masterpiece no matter how much it cost. - Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.

ısrar et
importune