ısrar ediyor

listen to the pronunciation of ısrar ediyor
Turkish - English
insists

He insists on going to the park with his father. - Babasıyla parka gitme konusunda ısrar ediyor.

She insists on her son being innocent. - Oğlunun masum olduğu konusunda ısrar ediyor.

third-person singular of insist
ısrar et
take into ones mind
ısrar et
persist

The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt. - Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

The boy persisted in his opinion. - Çocuk fikrinde ısrar etti.

ısrar et
take into one's mind
ısrar et
insist

The lawyer insisted on the client's innocence. - Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti

The millionaire insisted on acquiring the masterpiece no matter how much it cost. - Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.

ısrar et
importune
ısrar ediyor
Favorites