Sami doused Layla's apartment with gasoline.
- Sami, Leyla'nın evini benzinle ıslattı.
No one can dry another's tears without wetting his own hands.
- Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz.
I am wetting my handkerchief.
- Ben mendilimi ıslatıyorum.
I used to wet the bed when I was small, but I grew out of it by the time I was seven.
- Küçükken yatağımı ıslatırdım fakat yedi yaşına gelmeden önce vazgeçtim.
I wet the bed until I was ten years old.
- Ben on yaşına kadar yatağı ıslatırdım.