I heard someone whistle.
- Birinin ıslık çaldığını duydum.
He whistled as he walked.
- O yürürken ıslık çaldı.
The audience is booing and hissing.
- Seyirciler yuhalıyor ve ıslıklıyor.
Tom heard someone whistling outside.
- Tom dışarıda birinin ıslık çaldığını duydu.
Please stop whistling.
- Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.
Jim drove his car, whistling merrily.
- Jim neşeyle ıslık çalarak arabasını sürdü.
Tom walked down the path, whistling a tune.
- Tom ıslık çalarak yolda yürüdü.
Please stop whistling.
- Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.
Tom started whistling a happy tune.
- Tom mutlu bir melodiyle ıslık çalmaya başladı.