He confessed in court that he was in touch with racist groups.
- O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
Tom told Mary a racist joke.
- Tom Mary'ye bir ırkçı şaka yaptı.
I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
Atomic bombs are a danger to the human race.
- Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir.
He's opposed to racial discrimination.
- O, ırksal ayrımcılığa karşı çıktı.
Racial tensions remained high.
- Irkçı gerilimler yüksek kaldı.
Japanese should not forget that America is a multiracial nation.
- Japonlar Amerikanın çok ırklı bir ulus olduğunu unutmamalı.