English - Turkish
Definition of ıntervene in English Turkish dictionary
- opposition
- {i} karşı koyma
- opposition
- muhalefet
İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.
-The ruling party is running a smear campaign against the opposition.
Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
-The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
- opposition
- {i} pol. muhalefet
- opposition
- (Pisikoloji, Ruhbilim) direngi
- opposition
- direnme
- opposition
- karşıtlık
- opposition
- itiraz
- opposition
- {i} zıtlık
- opposition
- {i} karşı koyma, karşı çıkma
- opposition
- oppositionist muhalefetçi
- opposition
- birbinden 180 derece uzaklıkta olan iki gökcisminin durumu
- opposition
- (Tıp) Karşıtlık, zıtlık, karşı koyma veya karşı etki gösterme hali
- opposition
- {i} rekabet
- opposition
- muhalif parti
Related Terms
English - English
Definition of ıntervene in English English dictionary
- {v} to come between
- {n} opposition
ıntervene
Hyphenation
in·ter·veneTurkish pronunciation
întırvinSynonyms
arbitrate, barge in, butt in, come between, divide, horn in, intercede, interfere, intermediate, interpose, interrupt, intrude, involve, meddle, mix inPronunciation
/ˌəntərˈvēn/ /ˌɪntɜrˈviːn/
Etymology
[ "in-t&r-'vEn ] (intransitive verb.) 1587. Latin intervenire to come between, from inter- + venire to come; more at COME.Resimler
History
Favorites