ışıya

listen to the pronunciation of ışıya
Turkish - English

Definition of ışıya in Turkish English dictionary

ısı
heat

Feeling chilly, I turned on the heater. - Üşüyüp ısıtıcıyı açtım.

Our electric heater does not work well. - Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.

ısı
warmth
ısıya dayanıklılık
refractoriness
ısıya dayanıklı
heat resistant, heat resisting
ısıya dayanıklı
refractory
ısıya dayanıklı cam
pyrex
ısıya dayanıklı emaye
stove enamel
ısıya duyarlı
sensitive to heat
ısıya hassas cilt bölgesi
heat spot
ısıya ilişkin
(Hukuk) thermal
ısı
(Tıp,Teknik) thermo-
ısı
fire

I warmed myself at the fire. - Ben kendimi ateşte ısıttım.

She warmed herself by the fire. - Kendisini ateşle ısıttı.

ısı
caloric
ısı
{i} temperature

Low temperatures turn water into ice. - Düşük ısılar suyu buza çevirir.

Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year. - Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.

ısı
heat of
ısı
to heat
ısı
heat, warmth (as thermal energy)
ısı
heat; temperature
ısı
pyro
ısı
thermo

Tom put the thermometer under his arm. - Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.

Tom looked at the thermometer on his dashboard. - Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.

Turkish - Turkish

Definition of ışıya in Turkish Turkish dictionary

Isı
sıcaklık
ısı
Sıcaklık
Isı
hararet
ısı
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına, bir iş yapmasına sebep olan fiziksel enerji, hararet
ısı
Sıcak bir cismin verdiği duyum
ısı
Hastalığın etkisiyle ortaya çıkan vücut sıcaklığı
ısı
Sıcaklık: "Güneşin ateşinden yeryüzünde karası da denizi de ısı tütüyordu."- Halikarnas Balıkçısı
ısı
Doğal vücut sıcaklığı, hararet: İnsan vücudunun doğal ısısı 36,5° C dir