üstelemek

listen to the pronunciation of üstelemek
Turkish - Turkish
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek
Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inziman etmek
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek: "Ahmet Kerim bu yeni tutumun sebebini mutlaka öğrenmek istedi ve o kadar üsteledi ki Samim cevap vermek zorunda kaldı."- Y. K. Karaosmanoğlu
Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmek
Yeniden ortaya çıkmak, depreşmek
üsteleme
Üstelemek işi, tekit: "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi doğuluların bir kusuru olarak görür."- S. Birsel
üsteleme
Üstelemek işi, tekit
üstelemek
Favorites