They rented the upstairs room to a student.
- Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
My upstairs neighbors are very noisy.
- Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
She called down from upstairs to ask what the noise was about.
- O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.
She went upstairs to her bedroom.
- O üst kata yatak odasına gitti.
I live on the top floor of a six storey apartment block.
- Altı katlı bir apartmanın en üst katında yaşıyorum.
There is a restaurant on the top floor.
- En üst katta bir restoran var.