Don't you think it's creepy?
- Bunun ürpertici olduğunu düşünmüyor musun?
Tom gives me the creeps.
- Tom içimi ürpertiyor.
A shiver ran down my spine.
- Üstüme bir ürperti geldi.
When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.
- O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.
The thought makes me shudder.
- Düşünce beni ürpertir.
I've never been religious, but hearing the Lord's Prayer in Latin makes me shudder.
- Ben hiç dindar değilim ama Latince Rabbin Duası'nı dinlemek beni ürpertir.
Tom felt a chill go down his back.
- Tom sırtından aşağı inen bir ürperti hissetti.
Tom felt a chill go up his spine.
- Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
You're giving me the creeps.
- Tüylerimi ürpertiyorsun.
It gives me the creeps.
- Bu, tüylerimi ürpertiyor.