üretimi

listen to the pronunciation of üretimi
Turkish - English

Definition of üretimi in Turkish English dictionary

üretim
manufacture

The date of manufacture is shown on the lid. - Üretim tarihi kapağın üzerinde yazıyor.

The date of manufacture is shown on the lid. - Üretim tarihi kapak üzerinde gösteriliyor.

üretim
production

Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology? - Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır?

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

üretimi durdurulmuş
discontinued
üretimi düşürmek
run down
üretimi sürmek
(Hukuk) to dispose of the production
üretim
fabrication
üretim
outturn
üretim
output

The output at this factory has increased by 20%. - Bu fabrikada üretim %20 oranında arttı.

Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled. - Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.

üretim
generation

Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists. - Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.

üretim
turnout
enerji üretimi
energy generation
fabrika üretimi
(Ticaret) manufacturing
kitle üretimi
(Ticaret) mass production
peynir üretimi
(Ticaret) cheese making
reklam üretimi
(Ticaret) advertising production
sperm üretimi
(Tıp) sperm production
termik enerji üretimi
thermal power generation
üretim
produce

In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola. - Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.

üretim
producing
üretim
landing
üretim
generating
üretim
making

Wood is the raw material for making paper. - Odun, kağıt üretimi için bir hammaddedir.

üretim
(Ticaret) product

This factory's productive capacity is 250 cars a week. - Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

üretim
make

In November, olives are harvested from the trees to make oil. - Kasımda yağ üretimi için zeytinler hasat edilir.

üretim
(Biyokimya) reproduction
üretim
procurement
üretim
manufacturing

Let's bring manufacturing jobs back to America. - Üretim işlerini Amerika'ya geri getirelim.

We are planning changes to the manufacturing process. - Biz üretim sürecinde değişiklikler planlıyoruz.

akım üretimi
current generation
cevher üretimi
(Madencilik) ore production
cips üretimi
(Gıda) chips manufacturing
cips üretimi
(Gıda) chips production
dizge üretimi
(Bilgisayar,Teknik) system generation
entegre grafik üretimi
networked graphic production
ev içi üretimi sanayii
cottage industry
fabrika üretimi profil
fabricated section
fruktoz üretimi
(Ticaret) production of fructose
fruktoz üretimi
(Ticaret) fructose production
gel-git enerji üretimi
(Askeri) tidal power generation
istenmeyen bit üretimi
drop-in
istihbarat üretimi
(Askeri) production of intelligence
komple sistem üretimi
(Askeri) full scale production
konut üretimi
(İnşaat) dwelling production
meyve fidanı üretimi
(Tarım) production of nursery stocks
mum üretimi
ceriferous
parti sipariş üretimi
(Ticaret) lot-order production
pompa üretimi
(Ticaret) pump production
rapor üretimi
report generation
sigara üretimi
cigarette production
sistem üretimi
system generation
tiftik üretimi
(Tarım) angora breeding
tomruk üretimi
logging production
ucuz giyim üretimi
slopwork
uzun çelik üretimi
(Hukuk) long steel production
yiyecek üretimi
quantity cookery
üretim
production istihsal
Turkish - Turkish

Definition of üretimi in Turkish Turkish dictionary

üretim
Bu etkinlikler sonucu elde edilen nesneler
üretim
İnsanların, toplumun varlığı ve gelişmesi için gerekli olan nesneleri sağlamak üzere, amaçlı etkinlikleriyle doğal çevrelerini değiştirmeleri, istihsal
Üretim
(Hukuk) İSTİHSAL
üretimi
Favorites