üçte

listen to the pronunciation of üçte
Turkish - English
thirds

Two thirds of the students came to the reunion. - Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.

Two thirds of the work is finished. - İşin üçte ikisi bitti.

{n} a third part of an estate belonging to the widow of a deceased person
plural of third
üçte iki
two-thirds

Two-thirds of the earth's surface is covered with water. - Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.

Two-thirds of the students of this school are boys. - Bu okulun öğrencilerinin üçte ikisi erkektir.

üçte bir
third

About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal. - Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.

This river is about one third as long as the Shinano. - Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.

üçte ikisi
two out of three
üç
three

One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten. - Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

This is a three-star hotel; three hundred dollars a night. - Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.

üç
tri
üç
ternate
üçte bir
one third

One third of the friends I grew up with are dead. - Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.

This river is about one third as long as the Shinano. - Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.

on üçte bir
thirteenth
Turkish - Turkish

Definition of üçte in Turkish Turkish dictionary

üç
3
Üç
(Osmanlı Dönemi) SELASE
Üçte bir
(Hukuk) SÜLÜS
Üçte iki
(Hukuk) SÜLÜSAN
üç
İkiden sonra gelen sayının adı
üç
Bu sayıyı gösteren 3, III rakamlarının adı. İkiden bir artık
üçte bir
(Osmanlı Dönemi) salis
üçte
Favorites