Two thirds of the students came to the reunion.
- Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
Two thirds of the work is finished.
- İşin üçte ikisi bitti.
Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
- Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
Two-thirds of the students of this school are boys.
- Bu okulun öğrencilerinin üçte ikisi erkektir.
About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
This river is about one third as long as the Shinano.
- Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
- Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
- Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
One third of the friends I grew up with are dead.
- Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.
This river is about one third as long as the Shinano.
- Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.