özlemiş

listen to the pronunciation of özlemiş
Turkish - English
sick
longing
wistful
özle
long for
özle
{f} hankering
özle
{f} miss

I really missed you when you were in France. - Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim.

The mother missed her daughter who was away at college. - Anne üniversitedeki kızını özledi.

özle
hanker
özle
{f} missing

Aren't you missing anyone? - Herhangi birini özlemiyor musun?

I think there's something we're all missing. - Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.

özlemiş
Favorites