Turkish - English
Definition of özgünleştirmek in Turkish English dictionary
- to give (something) originality
- individuate
- özgün
- authentic
- özgün
- genuine
- özgün
- {s} original
Tom's design is very original.
-Tom'un tasarımı çok özgündür.
He is one of the original settlers. When he arrived, there were no buildings for miles around.
-O özgün yerleşimcilerden biridir. O geldiğinde millerce mesafede hiç ev yoktu.
- özgün
- unique
- özgün
- individual
- özgün
- peculiar
- özgün
- typical
- özgün
- original, creative (person); different, singular (person)
- özgün
- (Kimya) intrinsic
- özgün
- echt
- özgün
- (Tıp) specific
- özgün
- way out
- özgün
- distinctive
- özgün
- genuine, authentic
- özgün
- inventive
- özgün
- characteristic
- özgün
- original " orijinal; authentic, genuine
- özgün
- original, not imitative, completely new
- özgün
- sole
- özgün
- wayout
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of özgünleştirmek in Turkish Turkish dictionary
- Özgün duruma getirmek
- Özgün
- orijinal
- özgün
- Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan
- özgün
- Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. Çeviri olmayan, asıl olan (metin)
- özgün
- Çeviri olmayan, asıl olan (metin)
- özgün
- Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal
- özgün
- Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal: "Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik."- N. Cumalı
- özgünleştirme
- Özgünleştirmek işi
Related Terms
özgünleştirmek
Hyphenation
öz·gün·leş·tir·mekResimler
History
Favorites