I didn't mean to tempt you.
- Ben sizi özendirmek istemedim.
Pay attention to what you're doing.
- Yaptığın şeye özen göster.
I gave my carefully prepared speech.
- Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
Tom rose with great care.
- Tom büyük özenle kalktı.
He did his work painstakingly.
- O, işini özenle yaptı.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
He did his work painstakingly.
- O, işini özenle yaptı.