özemek

listen to the pronunciation of özemek
Turkish - English
To fa
öze
(Gıda) loop
öze
phil. peculiar to, restricted to
öze
peculiar to, proper to
öze
specific

Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut. - O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.

The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner. - Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.

Turkish - Turkish
Yoğurt, pekmez gibi koyu şeyleri suyla inceltmek, sulandırmak
Birden fazla karışımın çırpılarak yoğun hale getirilmesi
Yoğurt, pekmez gibi koyu şeyleri suyla inceltmek
öze
Bir türde veya bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, has
öze
Türde ya da bireyde bulunan
öze
Bir türde ya da bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde ya da bireyde rastlanılmayan
öze
Has, mahsus
özeme
Ayranın daha sulu olan hali
özeme
Özemek işi veya durumu
özemek
Favorites