North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.
- Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
- Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
She believes that jade has medicinal properties.
- O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.
There are no common properties shared by all games.
- Tüm oyunlar tarafından paylaşılan ortak özellikler yoktur.
Kate has very good features.
- Kate'in çok güzel özellikleri var.
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
Kate has very good features.
- Kate'in çok güzel özellikleri var.
Superconductivity is a physical property.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Superconductivity is a physical property.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
These are characteristics of the spoken language.
- Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.
- O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
- Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
Courage is a wonderful trait.
- Cesaret harika bir özelliktir.
Woman's intuition is clearly a valuable trait.
- Kadının sezgisi açıkça değerli bir özelliktir.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
I have nothing in particular to do tomorrow.
- Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.
I'm not particularly keen on this kind of music.
- Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
It is important to pay special attention to your love life.
- Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir.
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
Kate has very good features.
- Kate'in çok güzel özellikleri var.