Definition of özellik in Turkish English dictionary
- characteristic
The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.
- Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
- feature
Could you explain all the safety features to me once again?
- Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?
Kate has very good features.
- Kate'in çok güzel özellikleri var.
- speciality
- property
Superconductivity is a physical property.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Superconductivity is a physical property.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- characteristics
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
- attribute
- peculiarity
- feature, peculiarity, character, characteristic, attribute, property, qualification, quality, nature
- hallmark
- texture
- (Bilgisayar) option
- streak
- stamp
- particulate
- qualification
- commonality
- plate-mark
- particularization
- specific
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.
- O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.
- strain
- singular
- characteristic feature
- privateness
- private
- specialty
- plate mark
- special feature, peculiarity, characteristic
- cachet
- singularity
- specification
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
- particularity
- quiddity
- character
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.
- Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.
- phil. attribute, property
- quality
- attribution
- characteristic , feature
- point
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- special feature
- particular
Tom wasn't feeling particularly talkative.
- Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
I'm not particularly keen on this kind of music.
- Bu tür müziğe özellikle düşkün değilim.
- idiosyncrasy
- hall mark
- nature
- trait
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
- Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
- individuality
- eligibility
- genius
- special
It is important to pay special attention to your love life.
- Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir.
- (Nükleer Bilimler) features
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
Can you tell us about some of the natural features of that area?
- O bölgenin doğal özelliklerinin bazılarından bahsedebilir misiniz?
- characteristic, feature
- lineament
- özellik belirleme
- identity mapping
- özellik denetleyicisi
- (Bilgisayar) property inspector
- özellik ekle
- (Bilgisayar) add property
- özellik ekle
- (Bilgisayar) add feature
- özellik taşı
- feature
- özellik vektörü
- feature vector
- özellik çıkarma
- feature extraction
- özellik çıkarımı
- feature extraction
- özellik al
- (Bilgisayar) get properties
- özellik analizi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) feature analysis
- özellik ayarla
- (Bilgisayar) set properties
- özellik belirle
- (Bilgisayar) set property
- özellik gizle
- (Bilgisayar) hide property
- özellik izleme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) feature tracking
- özellik kaydet
- (Bilgisayar) save property
- özellik kullanılamıyor
- (Bilgisayar) feature unavailable
- özellik listesi
- property list
- özellik oranlama
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait-rating
- özellik profili
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait profile
- özellik sil
- (Bilgisayar) delete property
- özellik taşımak
- have the characteristics of
- özellik teorileri
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait theories
- özellik yitimi
- (Dilbilim) feature loss
- özellik örgütlenmesi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait organization
- özgülük, özellik, hasiyet
- individuality, property, hasiyet
- ayırıcı özellik
- hallmark
- kişisel özellik
- trait
- fiziki özellik
- physical feature
- kalıtımsal özellik taşıyan gen
- factor
- karakteristik özellik
- parameter
- özellikler
- (Pisikoloji, Ruhbilim) traits
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
- Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.
- Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.
- ayırt edici özellik
- characteristic
- ayırt edici özellik
- feature
- ayırt edici özellik
- (Askeri) distinction
- ayırt edici özellik
- distinctive
- ayırıcı özellik
- (Bilgisayar) characteristic
- ayırıcı özellik
- (Dilbilim) distinctive
- belirleyici özellik
- feature
- coğrafik özellik
- geographical feature
- değerli özellik
- virtue
- dramatik özellik
- drama
- duruk özellik
- static characteristic
- eklenik özellik
- additive property
- erkekçe bir özellik
- virility
- garip özellik
- oddity
- hakim özellik
- (Tıp) dominant
- irsi özellik
- strain
- karakteristik özellik
- (Tıp) characteristic feature
- kişisel özellik
- personality trait
- kişisel özellik
- idiosyncrasy
- teknik özellik
- (Ticaret) technical specification
- tipik özellik
- characteristic feature
- tuhaf özellik
- idiosyncracy
- yararlı özellik
- virtue
- önemli özellik
- virtue
- özellikler
- (Bilgisayar) properties for
- özellikler
- specification
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
- özellikler
- (İnşaat) requirement
- ayırt edici özellik
- distinctiveness
- tipik özellik
- sample
- doğal özellik
- natural features
- nitelik, özellik, ölçü, boyut
- quality, features, dimensions, size
- özellikler
- properties
She believes that jade has medicinal properties.
- O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.
There are no common properties shared by all games.
- Tüm oyunlar tarafından paylaşılan ortak özellikler yoktur.
- özellikler
- features
Because of its origins, Canadian English has features of both American and British English.
- Onun kökeninden dolayı, Kanada İngilizcesi hem Amerikan hem de İngiliz İngilizcesi ile ilgili özelliklere sahiptir.
She was a girl with finely chiseled features.
- O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
- afin özellik
- affine property
- amerikalılara özgü özellik
- Americanism
- ana özellik
- key feature
- anahtar özellik
- (İnşaat) key property
- ayırt edici özellik olmak
- characterize
- ayırıcı özellik
- plate mark
- ayırıcı özellik
- accent
- ayırıcı özellik
- criterion
- ayırıcı özellik yitimi
- (Dilbilim) feature loss
- belirgin özellik
- trademark
- birim özellik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) unit character
- bürünsel özellik
- (Dilbilim) prosodic feature
- coğrafi özellik
- geography
- dil içi özellik
- (Dilbilim) intralinguistic
- dilbilgisel özellik
- (Dilbilim) taxeme
- dinamik özellik
- (Havacılık) dynamic properties
- dismorfik özellik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dysmorphic feature
- dokunaklı özellik
- pathos
- dominant özellik
- dominant
- esas özellik
- essential
- fiziksel özellik
- physical characteristic
- fiziksel özellik
- physical property
- fizyolojik özellik
- physiological property
- göze çarpan özellik
- striking feature
- güvenlik yardımı; seçici özellik (Küresel Konumlama Sistemi (GPS)); baş danışman
- (Askeri) security assistance; selective availability (GPS); senior adviser; situational awareness; staging area; stand-alone switch
- harita özellik adlarından
- (Bilgisayar) map feature names
- hidrolojik özellik
- hydrology
- ikili özellik
- (Dilbilim) binary feature
- ikili özellik teorisi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dual aspect theory
- ikincil özellik
- (Dilbilim) secondary feature
- intensif özellik
- (Kimya) intensive property
- işitsel özellik
- (Dilbilim) acoustic property
- kilit özellik
- key feature
- kimyasal özellik
- chemical energy
- kimyasal özellik
- chemical property
- kimyasal özellik
- chemical properly
- kişiye özellik
- privity
- kişiye özellik
- privacy
- klinik özellik
- (Tıp) clinical feature
- kostik özellik
- causticity
- kuruluş temel özellik verileri
- (Askeri) foundation feature data
- kökendışı özellik
- (Dilbilim) inorganic feature
- köpüklü özellik
- foaminess
- mekanik özellik
- mechanical property
- metin veya özellik
- (Bilgisayar) text or property
- olumlu özellik
- positive feature
- olumlu özellik
- favorable feature
- olumsuz özellik yanlılığı
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trait negativity bias
- oluşumsal özellik
- constitutive property
- psikolojik özellik
- (Tıp) psychological feature
- sinirlere has özellik
- (Anatomi) neurility
- siyasi özellik
- political character
- sonradan kazanılan özellik
- acquired characteristic
- soydan geçen özellik
- heredity
- tanımlayıcı özellik
- (Kimya) defining characteristics
- teknik özellik
- technicality
- temel özellik
- crux
- temel özellik
- key feature
- termal özellik
- thermal characteristic
- yapısal özellik
- idiosyncrasy
- yeğinsel özellik
- (Kimya) intensive property
- çevresel özellik
- (Dilbilim) allophonic feature
- çeşit özellik belgesi
- (Tarım) variety description
- çeşit özellik formu
- (Tarım) variety id document
- ölçülebilir özellik
- (Denizbilim) morphometric character
- özellikler
- makings
- üstün özellik sürüşü
- performance driving
- ıngilizlere özgü özellik
- Anglicism
- ısıl özellik
- thermal property