This is a very exclusive club.
- Bu çok özel bir kulüp.
It's one of the most exclusive addresses in the city.
- Bu, şehirdeki en özel adreslerden biri.
Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.
- O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
What's the restaurant's speciality?
- Restaurantın özel ürünü nedir?
What does the special taste like?
- Özel lezzet neye benziyor?
I don't know much about Tom's personal life.
- Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum.
This is Tom Jackson, my personal assistant.
- Bu Tom Jackson, benim özel asistanım.
It is especially hot today.
- Hava bugün özellikle çok sıcak.
We want Kylie Minogue to come to Turkey, especially Gaziantep.
- Kylie Minogue'nun Türkiye'ye, özellikle Gaziantep'e gelmesini istiyoruz.
I don't think Tom is particularly handsome.
- Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
Tom wasn't feeling particularly talkative.
- Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
The press is interested in his private life.
- Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
Private detectives were hired to look into the strange case.
- Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
Please respect my privacy.
- Lütfen özel yaşamıma saygı gösterin.
Tom is a very dedicated student.
- Tom çok özel bir öğrenci.
Tom is a dedicated teacher.
- Tom özel bir öğretmendir.
You are not allowed here. This is private property.
- Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
You are trespassing on private property.
- Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
Each language has its peculiarities.
- Her dilin özellikleri vardır.
You handled that particular problem very well.
- O özel sorunun çok iyi üstesinden geldin.
She wants something very special for her birthday.
- Doğum günü için çok özel bir şey istiyor.
The private colleges and universities of the United States are autonomous.
- ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
Generosity is an important trait in today's selfish society.
- Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
As my watch was slow, I missed the special express.
- Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
- Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.