This book is worthy of praise.
- Bu kitap övgüye layık.
Tom was singled out for praise.
- Tom övgüye değer seçildi.
I got a lot of compliments on it.
- Onun üzerine birçok övgü aldım.
Tom returned the compliments.
- Tom övgüleri iade etti.
His new book received accolades from the magazines.
- Yeni kitabı dergilerden övgü aldı.
His first answer was laudable.
- Onun ilk cevabı övgüye değerdi.