övün

listen to the pronunciation of övün
Turkish - English
brag of
brag about

It's not nice to brag about your accomplishments. - Başarılarınız hakkında övünmek hoş değil.

I cannot brag about my team. It always loses games. - Takımım hakkında övünemem. O her zaman maçları kaybeder.

blow hard
{f} boast

He boasted about his skills. - O, yetenekleri hakkında övündü.

She boasted of having won the first prize. - O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.

{f} brag

He bragged of having won the victory. - Zafer kazanmış olmakla övündü.

I heard Tom bragging about how much money he made. - Tom'un kaç para kazandığından övünerek bahsettiğini duydum.

{f} vaunt
boast of
gasconade
pride on
rodomontade
prideon
övün
Favorites