The questions involved go far beyond economics.
- Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.
Tom went beyond that.
- Tom onun ötesine gitti.
Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
- Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
Some things in life are beyond our ability to control.
- Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
He is above doing such a thing.
- O öyle bir şey yapmanın ötesinde.
We live about three miles above this bridge.
- Bu köprünün yaklaşık üç mil ötesinde yaşıyoruz.
The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
- Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
They walked three miles farther.
- Onlar üç mil öteye yürüdü.
Sami was on the other side.
- Sami öteki taraftaydı.