The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
- Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
Some things in life are beyond our ability to control.
- Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
Its modernization was far beyond my expectations.
- Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi.
This work is beyond my grasp.
- Bu iş benim kavramamın ötesindedir.
When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
- Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
Above and beyond this, he can read Hebrew.
- Bunun ötesinde İbranice okuyabilir.
You must, above all, be faithful to your friends.
- Her şeyin ötesinde arkadaşlarına sadık olmalısın.
The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
- Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
He is a great statesman, and what is more a great scholar.
- O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
They walked three miles farther.
- Onlar üç mil öteye yürüdü.
The questions involved go far beyond economics.
- Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.
Sami was on the other side.
- Sami öteki taraftaydı.