Fadil went to extremes to cover up his greed.
- Fadıl açgözlülüğünü örtmek için uçlara gitti.
Layla torched the house to cover her tracks.
- Leyla izlerini örtmek için evi yaktı.
Sami killed Layla and set her house on fire to cover it up.
- Sami, Leyla'yı öldürdü ve bunu örtmek için Leyla'nın evini ateşe verdi.
Their job is to coat the walls with plaster.
- Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
I was trying to cover up my wrinkles.
- Ben kırışıklıklarımı örtbas etmeye çalışıyordum.
Cover up, we're going to leave.
- Örtbas etmeye çalış, biz gideceğiz.