örtülmek

listen to the pronunciation of örtülmek
Turkish - English
to be covered; to be veiled
shroud
ört
mantle
ört
cloak
ört
cover up

Cover up, we're going to leave. - Örtbas etmeye çalış, biz gideceğiz.

What pain are you trying to cover up with alcohol? - Alkolle hangi derdin üstünü örtmeye çalışıyorsun?

örtülme
occultation
ört
shroud
ört
enshrouded
ört
cloaked
ört
enshroud
ört
cot
ört
cocoon
örtülme
being covered; eclipse
örtülme
(Astronomi) occultation
örtülme
being covered; being veiled
Turkish - Turkish
Örtme işine konu olmak: "Kamara deliklerinin üstleri küçücük camlarla örtülmüş."- S. F. Abasıyanık
Örtme işine konu olmak
Ört
(Osmanlı Dönemi) CE'VE
Ört
(Osmanlı Dönemi) TEZMİL
örtülme
Bir gök cisminin yeryüzündeki gözlemciye göre, başka bir gök cisminin arkasından geçmesi
örtülme
Örtülmek işi