Definition of örtü in Turkish English dictionary
- cover
Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.
- Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.
Tom covered the table with the new tablecloth he'd just bought.
- Tom yeni aldığı masa örtüsüyle masayı örttü.
- blanket
Cover up the injured man with this blanket.
- Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.
Sami was still covered by that blanket.
- Sami hâlâ o battaniyeyle örtülüydü.
- cloth
They covered the table with a cloth.
- Onlar masaya örtü örttüler.
The waitress spread a white cloth over the table.
- Garson masaya beyaz bir örtü serdi.
- covering
This bride is covering her face with a veil.
- Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.
- Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.
- hood
- canopy
- throw
- garment
- spread
Kate spread the cloth over the table.
- Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
She spread a cloth over the table.
- Masaya bir örtü serdi.
- (yer) nappe
- wrap
- covering, cover, wrap; roof
- wrapper
- veil
It was night, and a veil of darkness covered the streets.
- Geceydi ve bir karanlık örtüsü bütün sokakları kapladı.
Criticism of elitism is often a veiled attack on intellectualism.
- Elitizm in eleştirisi genellikle entellektüelizm üzerine örtülü bir saldırıdır.
- overlay
- caparison
- cope
- layout
- secundine
- shroud
- cloak
- mantle
- envelope
- any cloth covering (e.g. headscarf, tablecloth, bedspread)
- coat
- top
- (Anatomi) tegmen
- (Fotoğrafçılık) vignette
- carpet
- (Denizbilim) coverage
- (İnşaat) revetment
- pile
- cozy
- screen
- quilt
- cowl
- jacket
- cosy
- nappe
- rug
- top dressing
- {i} veiling
- mask
- coverts
- {i} coating
- slipcover
- overburden
- {i} drapery
- vesture
- coverlet
- örtü altı
- Under cover; greenhouse
- örtü oluşturan
- tectorial
- örtüler
- clothes
- körüklü örtü
- hood
- keten örtü
- (Tekstil) linen
- plastik örtü
- plastic film
- plastik örtü
- (Otomotiv) plastic cover
- baş örtü
- head coverings
- örtüler
- covers
- beyaz ve yumuşak örtü
- fleece
- bitkisel örtü
- plant cover, vegetation
- bitkisel örtü
- vegetal cover
- duvara asılan işli örtü
- tapestry
- elektrikli ısıtıcı örtü
- (Elektrik, Elektronik) electric heating blanket
- emprenye örtü
- impregnated coating
- engelleyici örtü
- inhibitive coating
- erozyon örtü bitkileri
- (Tarım) cover crops
- goblen örtü
- tapis
- ilk örtü
- first coat
- ince dış örtü
- tissue
- kadınların taktıkları örtü
- purdah
- kalın örtü
- rug
- kasvetli örtü
- pall
- koruyucu örtü
- protective blanket
- koruyucu örtü
- protecting mat
- koruyucu örtü
- (Askeri,Teknik) protective covering
- koruyucu örtü
- protective coating
- kurşun örtü
- lead coating
- metal örtü
- metallic coating
- nihai örtü
- (Çevre) final cover
- oksit örtü
- oxide coating
- parçalı örtü
- patchwork
- sıyrık örtü
- stripped coating
- tabak altlığı örtü
- doily
- tabak altlığı örtü
- doiley
- çinko örtü
- zinc coating
- ölü örtü bot
- forest floor
- şapkaya takılan örtü
- havelock