Turkish - English
Definition of ördek in Turkish English dictionary
- duck
He went duck hunting.
-O, ördek avına gitti.
Have you ever walked like a duck?
-Hiç ördek gibi yürüdün mü?
- urinal (for men)
- slang extra passenger taken on at the bus driver's discretion
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kazgiller) duck
- quack quack
- duck; urinal, bedpan
- wood duck
- urinal
- merganser
- urinary
- ördek avlamak
- slang (for a bus driver) to look for extra customers along the way
- ördek gagası
- duck-bill
- ördek gibi bağırmak
- quack
- ördek kızartma
- roast duck
- ördek saçması
- duck shot
- ördek sesi
- quack
- ördek tuzağı
- decoy
- ördek yavrusu
- duckling
The small duckling can swim.
-Küçük ördek yavrusu yüzebilir.
She was a real ugly duckling as a kid.
-O bir çocuk olarak gerçekten çirkin bir ördek yavrusuydu.
- ördek yürüyüşü
- duck waddle, duck walk
- yavru ördek
- duckling
- kara ördek
- common scoter
- çirkin ördek
- ugly duck
- çirkin ördek yavrusu
- ugly duckling
- ak yanaklı ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) bufflehead
- ak yüzlü ıslıkçı ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) white-faced whistling duck
- al kuşaklı ördek
- sheldrake
- altın gözlü ördek
- golden-eye
- beyaz tarak dişli ördek
- smew
- boz ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kazgiller) gadwall, duck
- dalgıç ördek
- diving duck
- dişi ördek
- duck
- erkek ördek
- drake
- erkek ördek
- wood drake
- kadife ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) white-winged scoter
- kara ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kazgiller) common black scoter
- kaşık ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kazgiller) [syn.: kaşık ördek, kaşıkçın, kaşıkgaga, patka, kepçel] shoveler, duck
- kırmızı ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) ruddy duck
- mavi kanatlı ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) blue-winged teal
- testere gagalı ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Merginae) [syn.: testere gagalı ördek, tarakdiş] red-breasted merganser
- testeregagalı ördek
- merganser
- testeregagalı ördek
- goosander
- yamalı ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kazgiller) surf scoter
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ördek in Turkish Turkish dictionary
- Erkek hastaların yataktan kalkmadan içine idrar yapmak için kullandıkları boynu eğri kap
- Uzak yolculuklarda şoförlerin yoldan aldıkları yolcu
- Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas): "Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar."- H. Taner
- Badi
- Tek kadının oynadığı bir halk oyunu
- Uzun yolculuklarda şoförlerin yollardan aldıkları yolcuya verilen ad
- Perde ayaklılardan, evcil ve yabanî türleri bulunan su kuşu (Anas)
- Bir bayanın tek başına oynadığı bir halk oyunu
- Uzak yolculuklarda sürücülerin yollardan aldıkları yolcu
- vakvak
- (Osmanlı Dönemi) VEZİZ
- bat
- şibi
- ördek balığı
- Lapinagillerden, Akdeniz ve Avrupa kıyılarında yaşayan, 25-35 cm uzunluğunda, çeşitli ve güzel renkleri olan bir balık (Labrus mixtus)
- ördek yürüyüşü
- Ördek gibi badi badi yürüme