öngörülü

listen to the pronunciation of öngörülü
Turkish - English
prudent, far-sighted, far-seeing
foresighted, prescient
{s} visionary
prudent
prescient
öngörü
foresight
öngörü
prediction

His prediction has come true. - Onun öngörüsü gerçekleşti.

Strange to say, his prediction has come true. - Ne tuhaf, onun öngörüsü gerçekleşti.

öngörü
anticipation
öngörü
(Politika, Siyaset) perspective
öngörü
providence
öngörü
(Ticaret) proforma
öngörü
(Ticaret) forecast
öngörü
projection
öngörü
prudence
öngörü
circumspection
öngörü
prevision
öngörü
sagacity
öngörü
foresight, prescience
öngörü
prescience
öngörü
calculation
öngörü
foresight, prudence, forethought
öngörü
{i} vision
Turkish - Turkish
Bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan, durendiş
durendiş
öngörü
Bir işin ileride nasıl olacağını sezinleyip ona göre davranma
öngörü
Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma
öngörülü
Favorites