The man was given a life sentence.
- Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
I can give you a long life.
- Sana uzun bir ömür verebilirim.
You're very lucky you know! A such thing happen only once in a lifetime.
- Bilirsin çok şanslısın! Böyle bir şey bir ömür boyu sadece bir kez olur.
If that woman will love me for who I am for a lifetime, I would marry her.
- O kadın beni ömür boyu ben olduğum için sevecekse ben onunla evlenirim.