ödetmek

listen to the pronunciation of ödetmek
Turkish - English
charge
to have (someone) pay for (something)
to have (someone) pay (a sum of money)
to make sb pay; to pay sb back
öde
{f} pay

How much did you pay for him? - Onun için ne kadar ödedin?

I'll pay the money for your lunch today. - Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.

öde
defray
öde
repay

I must repay my debts. - Borçlarımı ödemeliyim.

I have some debts to repay. - Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.

öde
{f} paid

I paid him four dollars. - Ona dört dolar ödedim.

I paid five dollars to him. - Ona beş dolar ödedim.

öde
shell out
ödetme
paid-up
Turkish - Turkish
Ödeme işini yaptırmak
ödetme
Ödetmek işi
ödetmek
Favorites