öder

listen to the pronunciation of öder
Turkish - English
pays

This job pays 10,000 yen a day. - Bu iş, bir günde 10,000 yen öder.

Tom always pays for dinner whenever we go out together. - Her ne zaman birlikte akşam yemeğine çıksak Tom her zaman akşam yemeğini öder.

pays for
öde
{f} pay

Hey! Scott! Pay my bill! - Hey! Scott! Faturamı öde!

How much did you pay for him? - Onun için ne kadar ödedin?

öde
defray
öde
repay

I must repay my debts. - Borçlarımı ödemeliyim.

I only wish there was some way I could repay you. - Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.

öde
{f} paid

I paid five dollars for the book. - Kitap için beş dolar ödedim.

I paid five dollars to him. - Ona beş dolar ödedim.

öde
shell out
kirleten öder ilkesi
(Hukuk) pay as you pollute principle
kirleten öder ilkesinin uygulanması
(Hukuk) application of the polluter pays principle (EBRD)
German - Turkish
Swedish - Turkish

Definition of öder in Swedish Turkish dictionary

öde
felek
öde
alınyazısı
öde
kader
öde
kadere
öde
kaderi
öde
akıbet
öder
Favorites