Sami's unpaid bills were piling up.
- Sami'nin ödenmemiş faturaları biriktiriyordu.
Tom has a whole pile of unpaid parking tickets.
- Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var.
I have an outstanding debt of 10 dollars.
- 10 dolarlık ödenmemiş bir borcum var.
The Commitment Fee is 0.500% per annum on the undisbursed balance of the loan.
I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
Can I pay with a credit card?
- Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?
I wish there was some way I could repay Tom.
- Keşke Tom'a geri ödeyebilmemin bir yolu olsa.
I must repay my debts.
- Borçlarımı ödemeliyim.
I paid him five dollars.
- Ona beş dolar ödedim.
I paid him four dollars.
- Ona dört dolar ödedim.