ödemezlik

listen to the pronunciation of ödemezlik
Turkish - English

Definition of ödemezlik in Turkish English dictionary

öde
{f} pay

They shut his water off because he didn't pay the bill. - Faturayı ödemediği için suyu kestiler.

I'll pay the money for your lunch today. - Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.

öde
defray
öde
repay

I only wish there was some way I could repay you. - Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.

I have some debts to repay. - Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.

öde
{f} paid

I paid him five dollars. - Ona beş dolar ödedim.

I paid five dollars for the book. - Kitap için beş dolar ödedim.

öde
shell out
Turkish - Turkish
(Hukuk) ADEMİ İFA
ödemezlik
Favorites