ödeşme

listen to the pronunciation of ödeşme
Turkish - Turkish
Ödeşmek işi
ödeşmek
Birbirine olan borçları ödeyip, alacak verecek bırakmamak
ödeşmek
Karşılık olarak benzer iş, hareket yapıp veya bir şey verip manen borçlu kalmamak: "İçinden, yarın paydosu biraz erken çalar, ödeşiriz, diye düşündü."- H. Taner
ödeşmek
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
ödeşmek
Karşılık olarak benzer iş, hareket yapıp veya bir şey verip manen borçlu kalmamak
ödeşme
Favorites