I was taught English by a foreigner.
- Bana bir yabancı tarafından İngilizce öğretildi.
He taught me how to swim.
- O, bana yüzmeyi öğretti.
Are you a teacher or a student here?
- Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
This book is both interesting and instructive.
- Bu kitap hem ilginç hem de öğretici.
The story is at once interesting and instructive.
- Hikaye hem ilginç hem de öğretici.
He earns his living by teaching English.
- Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
Your method of teaching English is absurd.
- Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
This is the school where she is teaching.
- Burası, onun öğretmenlik yaptığı okul.
Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied?
- Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?