öğretilebilir

listen to the pronunciation of öğretilebilir
Turkish - English
teachable
impartible
öğret
{f} taught

My mother taught me how to make osechi. - Annem bana nasıl osechi yapılacağını öğretti.

He taught me how to swim. - O, bana yüzmeyi öğretti.

öğret
{f} teach

Are you a teacher or a student here? - Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?

Are you a teacher? Yes, I am. - Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim.

öğret
{f} enlightened
öğret
instruct

Not all of the books are instructive. - Kitapların hepsi öğretici değil.

The story is at once interesting and instructive. - Hikaye hem ilginç hem de öğretici.

öğret
{f} edifying
öğret
{f} teaching

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

I am very tired from teaching. - Öğretmekten çok yoruldum.

öğret
edify
öğret
school

Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied? - Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?

Tom always stays at school as late as the teachers allow him to. - Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.

öğret
schooling
öğretilebilir
Favorites