That country is turning into a society with high education.
- O ülke yüksek öğrenim görmüş bir topluma dönüşüyor.
I want to study abroad next year.
- Gelecek yıl yurtdişinda öğrenim yapmak istiyorum.
The number of students going abroad to study is increasing each year.
- Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
My brother in Boston is studying to become a teacher.
- Boston'daki erkek kardeşim öğretmen olmak için öğrenim görüyor.
Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.
- Dil öğrenimi sayı sistemi gibidir; onun bir başlangıcı vardır ama sonu yoktur.
Do you want to study in Germany?
- Almanya'da öğrenim görmek istiyor musun?
If you can't go to an English-speaking country to study, perhaps you can find an English native speaker living nearby that can help you learn English.
- Öğrenim görmek için İngilizce konuşan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki İngilizce öğrenmenize yardım edebilecek yakında yaşayan ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.