The pupils listened eagerly during his speech.
- Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
There are 40 pupils in this class.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
The students' lunch period is from twelve to one.
- Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
Are you a teacher or a student here?
- Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
Tom was teased at school because he was a slow learner.
- Tom yavaş bir öğrenci olduğu için okulda alay edildi.
Tom just got his learner's permit.
- Tom sadece öğrencisinin iznini aldı.
This summer, no scholarships were awarded to students who received one last year.
- Burslar artık geçen yıl olduğu gibi bu yaz aynı öğrencilere verilmedi.
Eileen was a very good student. She earned a scholarship to attend Syracuse University.
- Eileen çok iyi bir öğrenciydi. O Syracuse Üniversitesinde okumak için bir burs kazandı.
Praise stimulates students to work hard.
- Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
The students' lunch period is from twelve to one.
- Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
Today schoolboys are more naughty than earlier.
- Bugünkü erkek öğrenciler daha öncekilerden daha yaramazdırlar.
Tom was as excited as a schoolboy.
- Tom bir öğrenci gibi heyecanlıydı.
Tom giggled like a schoolgirl.
- Tom bir kız öğrenci gibi kıkırdadı.
The court ruled that Muslim schoolgirls could not be exempted from swimming lessons.
- Mahkeme, Müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf olamayacağına karar verdi.
Is there a youth hostel near here?
- Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?
Is there a youth hostel near here?
- Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?
I've been living in this dorm for three and a half years.
- Üç buçuk yıldır bu öğrenci yurdunda yaşıyorum.
I walked down the hall to Tom's office.
- Öğrenci yurdundan Tom'un ofisine doğru yürüdüm.
The teacher made all of his female students fall in love with him.
- Öğretmen, kız öğrencilerinin hepsinin ona aşık olmasını sağladı.
The female student that sat in front of the teacher is from Germany.
- Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.
- Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.
Toplam olarak takribî bin talebe var.
- Toplam olarak yaklaşık bin öğrenci var.