I've worn holes in my socks.
- Delik çoraplarımı giydim.
My socks aren't here.
- Benim çoraplarım burada değil.
Tom can't remember where he bought his pink socks.
- Tom pembe çoraplarını nerede aldığını hatırlayamıyor.
All socks are very precious.
- Tüm çoraplar çok değerlidir.
The hosiery factory produces 600,000 pairs of socks a day.
- Çorap fabrikası günde 600.000 çift çorap üretir.
Tom staked his tomatoes with Mary's old stockings.
- Tom Mary'nin eski çoraplarıyla domateslerini kazığa bağladı.
These thick wool stockings will keep your legs warm.
- Bu kalın yün çoraplar bacaklarınızı sıcak tutacak.
The hosiery factory produces 600,000 pairs of socks a day.
- Çorap fabrikası günde 600.000 çift çorap üretir.
Yesterday, I bought ten new pairs of ankle socks.
- Dün, on çift yeni kısa çorap satın aldım.
Are my socks dry already?
- Benim çoraplar zaten kuru mu?
All socks are very precious.
- Tüm çoraplar çok değerlidir.