Turkish - English
Definition of çokluk in Turkish English dictionary
- crowd
- lashings
- multitude
- ampleness
- throng
- fulness
- plethora
- amplitude
- multiplicity
- fullness
- Host
- vastness
- often; mostly
- plurality
- affluence
- muchness
- multeity
- commonness
- abundance, a large number
- superfluity
- heaviness
- plenty
- plentifulness
- plenitude
- abundance, plenty, multitude; majority" " çoğunluk; mostly, usually
- considerable
- most
- (Ticaret) wealth
- mostly
- usually
- numbers
- redundancy
- profusion
- abundance
- mass
- greatness
- numerousness
- multitudinousness
- azlık çokluk
- quantity
- gereksiz çokluk
- redundance
- gereksiz çokluk
- redundancy
- idempotent çokluk
- (Matematik) idempotent quantity
- nerde çokluk orda bokluk
- (deyim) too many cooks spoil the broth
- nerde çokluk, orada bokluk
- (deyim) too many cooks spoil the broth
- nerede çokluk orda bokluk
- (deyim) too many cooks spoil the broth
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çokluk in Turkish Turkish dictionary
- Sık sık, çokça, çok kez, çoğu
- Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, kesret, ekseriyet
- Sık sık, çokça, çok kez, çoğu: "Ben çokluk ata binmediğim için, bir kaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti."- F. R. Atay
- Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem
- Çoğunluk
- Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, kesret, ekseriyet: "Anayasa değişikliklerinde iptale karar verebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır."- Anayasa. Çoğunluk: "O akşam kibarların geleceğini, smokin, hatta frakların çoklukta olacağını söyledi."- H. E. Adıvar
- bisyari
- (Osmanlı Dönemi) URAM
- (Osmanlı Dönemi) DİBR
- (Osmanlı Dönemi) ZİHAF
- (Osmanlı Dönemi) DİBRE
- çokluk eki
- Getirildiği kelimenin birden çok olduğunu anlatan ek, çoğul eki
Related Terms
çokluk
Hyphenation
çok·lukPronunciation
Resimler
Favorites