çok tan

listen to the pronunciation of çok tan
Turkish - Turkish

Definition of çok tan in Turkish Turkish dictionary

çoktan
çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri, çoktandır: "İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamış, hatta sonuna bile yaklaşmıştı."- H. Taner
Turkish - English
so tan
çoktan
already

Arriving at the station, I found the train had already left. - İstasyona vardığımda, tren çoktan gitmişti.

The train had already started when I got to the station. - Ben istasyona vardığımda, tren çoktan hareket etmişti.

çoktan
long since
çoktan
for a long time

I've been wanting to do that for a long time. - Bunu çoktandır yapmak istiyorum.

çoktan
long time ago; already
çoktan
long

They lost their way; otherwise, they would have arrived long ago. - Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı.

I've been wanting to do that for a long time. - Bunu çoktandır yapmak istiyorum.

çoktan
a long time ago