A great number of students battled for freedom of speech.
- Çok sayıda öğrenci konuşma özgürlüğü için savaştı.
As a result of the war, a great number of victims remained.
- Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
There are numerous universities in Kyoto.
- Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
Numerous stars were visible in the sky.
- Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
Scores of people gathered in front of the Royal Palace.
- Çok sayıda insan Royal Palace'nin önünde toplandı.
Scores of people visited Japan.
- Çok sayıda insan Japonyayı ziyaret etti.
They showed me a lot of beautiful photos.
- Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
A lot of people want peace all over the world.
- Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
I have a dozen reports to read.
- Okuyacak çok sayıda raporum var.
Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag.
- Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi.
Scores of people gathered in front of the Royal Palace.
- Çok sayıda insan Royal Palace'nin önünde toplandı.
Scores of people died in the epidemic.
- Salgında çok sayıda insan öldü.