çok sayı

listen to the pronunciation of çok sayı
Turkish - English
dozen

I have a dozen reports to read. - Okuyacak çok sayıda raporum var.

Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag. - Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi.

scores

Scores of people died in the epidemic. - Salgında çok sayıda insan öldü.

Scores of people visited Japan. - Çok sayıda insan Japonyayı ziyaret etti.

multitude
host
myriad
lot

The game excited lots of people. - Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.

They showed me a lot of beautiful photos. - Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.

çok büyük sayı
number of many figures
çok büyük sayı
myriad
çok haneli sayı
number of many figures