çok miktar

listen to the pronunciation of çok miktar
Turkish - English
muckle
slue
load
slathers
slew
mickle
lot

He deposited a lot of money in the bank. - O, bankaya çok miktarda para yatırdı.

He kicked in a lot of money. - O, çok miktarda para bağışladı.

large amount

The machine generated large amounts of electricity. - Makine çok miktarda elektrik üretti.

A camel can store a large amount of fat in the hump on its back. - Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.

sight
slather
{k} reams of
ream
çok az miktar
atom
çok az miktar
pittance
çok fazla miktar
superabundance
çok fazla miktar
oodles
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) HEVŞ
çok miktar
Favorites